Kompresyon tedavisi, toplardamar tıkanıklıkları veya kapakçıklarındaki kaçaklara bağlı ödemin, varislerin tedavisinde uzun yıllar kullanılmaktadır. Toplardamar hastalığının tedavisinde ilk olarak varis çorabı 1848 yılında William Brown tarafından kullanılmıştır. Kompresyon tedavisi ile bacaklarda kan ve sıvı göllenmesini engel olmak, kalbe dönüşünü kolaylaştırmak amaçlanmaktadır.
Kompresyon tedavileri kullanıldıkları sürece etkili olurlar. Ara verildikleri taktirde mevcut problem ilerleme gösterir.Kullanılan çoraplar, diz altı, dizüstü ve kilotlu olmak üzere üç farklı yapıdadır. Bu çoraplar kullanıldıkları hastalığa göre tercih edilirler. Venöz yetersizliklerde, tıkanıklıklarda veya varis tedavisinde diz altı varis çorapları yeterli olmaktadır. Lenfödem gibi problemlerde ise kilotlu veya dizüstü varis çorapları tercih edilmektedir.
Bunlarda uyguladıklara basınca göre de; hafif, orta ve yüksek olarak sınıflandırılır:
Tüm sınıflarda basınç dereceleri bilek bölgesinde %100 den başlayarak, diz bölümünde %70, bacak üst bölümünde ise basınç %40’a düşmektedir.
Şekil 1. Basınç uygulama oranları
Varis çoraplarını tercih ederken, koruyucu amaçlı uzun süreli ayakta duran kimselerde diz altı hafif basınçlı çorapları, venöz yetersizliklerde ve varis tedavilerinde ise sıklıkla orta dereceli olanlar tercih edilmektedir. Lenfödem veya venöz ülserde ise daha yüksek basınçlar tercih edilmektedir.
Kompresyon çorapları ayak bileğinde en dar seviyeden, bacağın en geniş bölümünden ölçümler yapılarak belirlenir. Çorap uzunluğu ise ayak tabanı ile diz altı 1-2 parmak altı arasındaki mesafeye göre belirlenir.
Şekil 2. Çorap ölçümü
Şekil 3. Varis çorabı giyme aparatı
Varis çorapları veya bandajların genel faydaları;
ANTALYA VARİS/Dr.İlhan Gölbaşı
©2017 Prof. Dr. İlhan Gölbaşı Her Hakkı Saklıdır.