Varis, bacaklarda kirli kanı kalbe taşıyan yüzeyel ve derin toplardamarlarımız bulunmaktadır. Bunların içerisinde kanın kalbe doğru tek yönlü akısını sağlayan kapakçıklar bulunmaktadır. Bu kapakçıkların en önemlisi kasık bölgesinde derin ve yüzeyel toplardamarları birleştiren kapakçıktır. Bu kapakçık çeşitli nedenlere bağlı bozulursa, derinden yüzeyel toplardamara kan geriye kaçar. Buna venöz yetmezlik denir.
Varislerin en önemli nedeni venöz yetmezliktir. Özellikle kasık bölgesindeki yüzeyel toplar damar kaçakları varislere neden olmaktadır.
Venöz yetmezliğin önemli nedenleri, genetik, obezite, gebelik, çok sayıda doğum yapmak, uzun süre ayakta durmayı gerektiren işlerde çalışmak vb.
Venöz yetmezlik tanısı Doppler ultrason ile kaçağın süresi ölçülerek konulur. Bacaktan kalbe doğru kan akımına izin veren kapakçıklar kanı geriye doğru 0,5sn ye kaçırması kadar normal Kabul edilir. Süre 1sn üzerinde ise hafif, 2 sn üzerinde orta, 3sn üzerinde ise ciddi kabul edilir.
Venöz yetmezlik bulunan hastalar uzun süre ayakta sabit kalmamalı, bacak kaslarını güçlendiren spor yapmalı, duşta bacakları ılık su ile temas etmeli, sıcak kaplıcadan uzak durmalı, beli sıkan kıyafetler giymemeli, yüksek topuklu ayakkabılar kullanmamalı, gün içerinde bacakları yükselterek dinlenmeli, kilo almamalıdır.
Genel olarak tek taraflı şişliklerde, toplardamar veya lenf damarı hastalıklarına bağlı gelişir. İki bacakta şişlik ise kalp, akciğer, böbrek, karaciğer hastalıklarına veya ilaç kullanımına bağlı gelişmektedir.
Sol bacağımız daha çok şişer ve daha çok pıhtı oluşur. Bunun nedeni sağ bacak atardamarı sol bacak toplardamarı üzerine bası yapmasıdır.
Kılcal varis tedavisi öncesinde mutlaka Doppler ultrason yapılması ve bunların büyük damarlardaki bir kaçaktan kaynaklanıp kaynaklanmadığının gösterilmesi gerekiyor. Eğer kaçak saptanırsa, tedavi öncesinde bu kaçakların ortadan kaldırılması gerekiyor.
Kılcal varies tedavisinde skleroterapi, lazer ve radyofrekans uygulanmaktadır. Burda en etkili yöntem üçünü birlikte kombine etmektir. Geniş damarlara öncelikle skleroterapi yapılır. Daha sonra kalan dallara lazer uygulanır ve en son çok ince dallara ise radyofrekans uygulanır.
Skleroterapi damar içerisine uygulandığında damar iç duvarını kaplayan endotel tabakasının harabiyetine yol açarak, damarın içerisinin önce pıhtı ile kapandıktan sonra, daha sonra tamamen kaybolmasına kadar geçen sürecin başlatılması.
Skleroterapik ajanın hava ile karıştırılması ile elde edilir. Bunun için 1cc sklerozan ajanın 4cc hava ile karşılıklı iki enjektör ve bunları karıştıran üçlü musluk ile karıştırılarak köpük elde edilir.
Köpük skleroterapi büyük bir alanı kapladığı için çok kalın kılcal damarlara uygulanır. Etkinliği köpük yapılmadan uygulanan skleroterapiye göre çok yüksektir.
Genellikle bu süre 2-4 hafta arasında tutulur. İlk seans uygulandıktan sonra hastanın uygulanan bölge ile ilgili problemler ortadan kalktıktan sonra diğer seansa geçilir.
Venöz Doppler once yatarak sonrasında ayakta bakılmalıdır. Kaçak değerlendiriken, hem ıkınma, hemde bacağa kompresyon uygulayarak değerlendirilmelidir.
Toplardamarımız,seyehat, lokusalık, cerrahi veya travma sonrası uzun süreli hareketsizlik, doğum kontrol ilaçlarının kullanımı, gebelik, kanser, travma, genetik pıhtılaşma bozuklukları gibi nedenlere bağlı olarak gelişir.
Bu bölgedeki genellikle karın içindeki kaçaklardan kaynaklanmaktadır. Bunların en başta gelen sebebi yumartalık toplardamarı içerisinde yer alan kapakçıkların bozularak kanı gerikaçırmasıdır.
D- dimer vücutta oluşan pıhtının parçalanması ile ortaya çıkan moleküllere denir. Yüselmesi toplardamarlarda pıhtı oluştuğunu düşündürür. Bazende pıhtı olmaksızın yeni geçirilen cerrahi, kanama, travma, kanser veya gebelikte yükselmektedir
Derin toplardamar kaçaklarında öncelikle neden önemlidir. Kaçak daha onceki damar tıkanıklığına bağlı gelişmiş ise varies çorabı ve ilaç kullanılması dışında seçenek olmaz. Ancak kaçak yapısal kapak bozukluğuna bağlı gelişmiş ise mutlaka eşlik eden yüzeyel toplardamar kaçağı varsa ortadan kaldırılmalıdır. Bu yaklaşımla derin kaçak %70 azalma gösterir. Daha sonra bacak adelelerini güçlendirici spor, kilo kontrolü, yaşam tarzı değişikliği ve varis ilacı kullanımı faydalı olacaktır.
Venöz yetmezlik ve varis tedavisinde dizaltı orta derece basınçlı çoraplar tercih edilir. Lenf öedem tedavisinde ise diz üstü veya kilotlu yüksek basınçlı çoraplar tercih edilir.
Lip ödem iki taraflı olur ve ayağı tutmaz, lenf ödem tek taraflı olur ve ayak üzerini ve parmakları tutar.
Gebelik esnasında özellikle bebek büyümeye baslayında karın içerisinde ana toplardamara bası yaparak bacakta basıncı yükseltir be ödeme neden olur. Bu nedenle özellikle yatma esnasında sol yana yatılarak ana toplardamarın bası altında kalması önlenir.
Büyük varisler tedavi edilmezse bu varisleerin içinde kanın göllenmesine bağlı pıthtı oluşumu gerçekleşir. Buna bağlı akciğer embolisi gelişir. Ayrıca ayak bileğinde oluşan yüksek basınca bağlı olarak ülser gelişir.
Venöz ülser varislere veya venöz yetmezliğe bağlı ayak bileği bölgesinde yüksek basıncın etkisi ile dokulara sızan serum ve proteinlere bağlı doku sertleşir vebeslenmesi bozularak ülser gelişir. Ülserin tedavisinde yüksek basıncı oluşturan venöz yetmezlik ve varies ortadan kaldırılmalıdır. Ülser iyileşinceye kadar diz altı orta veya yüksek basınçlı varis çorabı giyilmelidir. Birlikte yaklaşık bir yıl süre ile varies ilacı kullanılmalıdır.
Lenf ödemin tedavisinde en etkili yöntem fizyoterapistler tarafından yapılan manuel doku masajıdır.
Bacaklarda kramp’ın en önemli nedeni venöz yetmezlik ve varislerdir.
Kaplıcanın sıcak suyu toplardamarları genişletir ve varislere bağlı gelişen ağrı, ödem gibi şikayetleri çok artırır.
Huzursuz bacak sendromunun en önemli nedenlerinden birisini venöz yetmezlik ve varisler oluşturmaktadır. Bu hastalarda mutlaka öncelikle venöz Doppler ultrason yapılmalıdır.
Yatarken ayak bileğinde basınç 10-15mmHg civarında olur, bu basınç ayakta hareketsiz dururken her sn 10-15mmHg artış gösterir ve 130-140mmHg’ye kadar yükselir. Buna bağlı damarlar genişler ve içlerindeki kapakçıklar kaçırır. Ancak yürümeye başlayınca her adımda 10-15mmHg basınç düşüşü olur. Bundan dolayı varisli hastaların ayakta sabit durmamaları gerekmektedir.
Varis ameliyatı genel veya spinal anestezi altında gerçekleştirilir, Lazer veya radyofrekans işlemi local anestezi ile olur. Cerrahide hedef damar dalları ile koparılarak çıkarılır, lazerde veya RF’da damar yerinde kalır ve katater ile damar içine girerek damar yakılarak kapatılır.
Varis tedavisinde sülük kullanımının hiç bir faydası yoktur. Hatta enfeksiyon geliştirme gibi zararları da bulunmaktadır.
Gençlerde sıklıkla genetik pıhtılaşma bozukluklarına, yaşlılarda ise tümeral hastalıklara (prostat, mesane, kolon, mide kanseri gibi) bağlı gelişir
Doğum kontrol hapları içerisinde yeralan östrojen ve progesterone hormonları toplardamar tıkanma riskini artırırlar. Bu risk özellikle 40 yaş üzerinde ve sigara içen bayanlarda yüksektir. Ayrıca genetik pıhtılaşma bozukluğu olanlarda bu oranda çok ileri artış görülür.
Menapoz sonrası kullanımda da risk 2-4 misli artış göstermektedir.